> İkinci Dünya Savaşı Kısa Okuma

“Çöl Tilkisi” Erwin Rommel Hakkında Bilmediğiniz 8 Gerçek

14 Ekim 1944’de, İkinci Dünya Savaşı ilk yıllarında Müttefiklere karşı Fransa’da ve Kuzey Afrika’da yaptığı muharebeler ile ün kazanan yüksek rütbeli komutan Erwin Rommel’in evine iki Nazi temsilcisi geldi. Temsilciler Rommel’i, Adolf Hitler’e karşı düzenlenen başarısız suikast girişimine dahil olmak ile suçlayarak ona iki seçenek sundular: ya vatana ihanet suçundan yargılanacak ya da intihar edecek. Her iki durumda da kendisini ölümün beklediğinin farkında olan Rommel, ailesine dokunulmaması karşılığında ağzına bir siyanür kapsülü atarak intihar etti. Arkadaşları ve düşmanları tarafından “Çöl Tilkisi“ lakabı takılan Rommel hakkında bazı bilinmeyen gerçekleri keşfedin.

1) Rommel, askeri geleneği olan bir aileden gelmemişti.

Daha çok cesur savaş taktikleri ile bilinmesine rağmen, kız kardeşi, Rommel’i nazik ve uysal bir çocuk olarak tanımladı. Matematiğe ve mühendisliğe ilgi duyan Rommel, 14 yaşında tam boyutta bir planör yaptı ve daha sonra bir motosikleti söküp yeniden monte etmeyi başardı. Yeterli notları olmadığından üniversiteye giremediği için, söylentilere göre memleketine yakın bir zeplin fabrikasında çalışmayı düşündü. Bir okul müdürü olan babası onun ısrarla asker olmasını istedi. Topçu birlikleri ve mühendisler tarafından reddedildikten sonra Rommel, subay adayı olarak 1910 yılında piyade birliklerine kabul edildi. Zorunlu askerî hizmetini tamamlamakla yetinen babası ve diğer erkek akrabalarından farklı olarak, hayatının geri kalan kısmını orduda geçirdi.

2) Rommel, her iki dünya savaşında da birkaç kez yaralandı.

Müttefik bombardımanının bıraktığı hasarlarla Erwin Rommel.

İddialara göre, Birinci Dünya Savaşı sırasında tehlikeli baskınlarda ve keşif görevlerinde yer almasından dolayı askerleri “Rommel nerede ise cephe oradadır“ diye şakalaşırlardı. Ama bütün bu mücadelelerinin, emrindeki birliğin 9000 İtalyan esir yakaladığı 52 saat süren bir operasyon dahil, bir bedeli vardı. Örneğin, Eylül 1914’de mühimmatı bittikten sonra üç Fransız askerini süngü ile kovalamasından sonra kalçasından vurulmuş ve yumruk büyüklüğünde delik açılmıştı. Üç yıl sonra, Romanya’da koluna kurşun yemesinden sonra çok kan kaybetmiş ve devamlı olarak karın hastalıklarından, ateşten ve halsizlik sorunlarından sıkıntılar çekmişti. İkinci Dünya Savaşında, apandis iltihabından, yüzünden şarapnelle yaralanmaya kadar birçok fiziksel sorunlarla karşılaştı. Daha sonra, D-Day istilasından hemen sonra, Normandiya içinde üstü açık arabasıyla giderken Müttefik uçağı tarafından bombalanmış ve yoldan çıkarak takla atmıştı. Toz duman ortadan kalktığında, Rommel’in bilinci yerinde değildi, kafatasında kırıklar ve yüzünde cam parçaları vardı. Ünlü generalin zorla intihar ettirildiğini örtbas etmek için, Nazi yetkilileri halka Rommel’in bu yaralar sonucunda öldüğünü söyledi. Gerçek, savaşın sonuna kadar ortaya çıkmadı.

3) Hitler’in ilk hayranlarındandı.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, Sovyetler Birliği ile ideolojik bir mücadele içinde olan Batılı Müttefikler, Almanya’nın itibarını yeniden canlandırmak için bazı çabalarda bulundu. Bunu yaparken Rommel’i cesur bir savaşçı olarak tasvir ettiler, aynı zamanda Rommel’in Nazi Partisine aslında hiç üye olmadığını iddia ettiler. Tam aksine onun Hitler’e olan fedakârlığı inkâr edilemezdi. Hitler iktidara geldiğinde, Rommel onun yeniden askerileşme planlarını onaylamış ve onun “milletin birleştirici gücü” olduğunu söylemişti. Polonya’nın işgalinde her ikisi de birbirini daha iyi tanıdıktan sonra Rommel, eşine yazdığı mektupta “Führer bizim için doğru olanı biliyor” diyecektir. Ayrıca, Nazi endoktrinasyon kurslarına katılmış ve mektupların sonuna “Heil Hitler!” imzası atmıştır. Hitler ona kendi imzaladığı “Mein Kampf” (Kavgam) kitabını hediye etmiştir. Sonraları ise Rommel’in gözü açılmış ve sonu acı olan bir savaşı devam ettirmek yerine, Müttefiklerle müzakere edilmesi gerektiğine inanmıştı.

4) Rommel, Hitler’in bazı emirlerine itaatsizlik etti.

Fransa’da yıldırım harekâtında bir tank bölüğünü yönettikten sonra Rommel, İngilizlere karşı zorlanan İtalyanlara yardım etmek amacıyla Kuzey Afrika’ya nakledildi. Cesur saldırılar ile durumu hemen tersine çevirmiş, bunun sonucunda “Çöl Tilkisi” lakabını almış ve mareşal rütbesine yükselmişti. Sayıca üstün olan İngilizler ancak Ekim 1942’de Rommel’in ilerlemesini El-Alameyn’de (Mısır) durdurabilmiştir. Tank sayısı, mühimmatı ve yakıtı az olan Rommel geri çekilmeye hazırlandı. Fakat Hitler ona bir mektup göndererek “bir metre bile toprak” teslim etmemesini söyledi. “Askerlerine ölüm ya da zaferden başka bir yol olmadığını gösterebilirsin” diyerek ekleme yaptı. Hitler’e olan saygısına rağmen Rommel, kuvvetlerinin tamamen yok edilmesi korkusuyla emre riayet etmedi. Rommel aynı zamanda düşman hatlarının gerisinde yakalanan Müttefik komandolarının idam edilmesi emrini ihmal etti. En sonunda, Mart 1943’de Avrupa’ya dönmeden önce, Amerikalılara karşı bir tank muharebesini kazanarak ve İngilizlere karşı başka bir tank muharebesini kaybederek, Tunus’a kadar kaçtı. İki ay sonra, Müttefikler Almanları Kuzey Afrika’dan tamamen çıkardı ve İtalya’nın işgaline zemin hazırladı.

1941-1943 yılları arasında Afrika Muharebeleri’ni gösteren harita.

5) Rommel, D-Day’den önce kıyı savunmasını artırdı.

Batı Avrupa’nın Müttefikler tarafından işgali an meselesi iken, Rommel 1943 sonlarında Almanya’nın 1600 mil kadar olan Atlantik kıyı savunmasını denetlemek ile görevlendirildi. Nazi propagandasının aksine Rommel bölgeyi oldukça zayıf buldu. Onun gözetimi altında, Naziler bölgeye duvarlar ördü, kıyıca alçak olan yerleri su ile doldurarak geçilmesini imkânsız hale getirdi, plajlara dikenli teller, mayınlar ve çelik kirişler yerleştirdi. Rommel aynı zamanda Müttefiklerin köprübaşı mevzi kurmalarını engellemek için tankların hazır olmasını istedi fakat üst rütbedeki komuta kademesi bunu reddederek tankların çoğunun içeride kalmasını tercih etti.

6) Hitler’e yönelik suikast girişiminden muhtemelen hiçbir haberi yoktu.

Almanya’nın askeri durumu kötüleşince, bir grup üst rütbeli subay Hitler’e son anda kurtulduğu, bir evrak çantasının içine yerleştirilmiş bomba ile suikast girişiminde bulundu. Rommel suikastçıların bazılarıyla arkadaştı ve mutlaka onlarla Hitler sonrası Almanya’nın geleceğini tartışmıştır. Bununla beraber Rommel’in suikast girişimine ne kadar dahil olduğu bilinmemektedir. (Eşine göre, Rommel Hitler’in suikastına karşı çıktı fakat tutuklanıp yargılanmasını istiyordu.) Masum ya da değil, Rommel’in ismi Hitler’e suikast düzenlemek isteyenler arasında görüldü.

7) Rommel ve Müttefik liderleri birbirlerine iltifat etmekten çekinmezdi.

Rommel’in başarısının Kuzey Afrika’da zirve yaptığı dönemde, İngiltere Başbakanı Winston Churchill, Avam Kamarasındaki konuşmasında onu överek; “Karşımızda çok cesur ve yetenekli bir düşman var” ve “Savaş kaosunun içinde o, muhteşem bir generaldir” demiştir. George Patton, Bernard Montgomery ve diğer büyük Müttefik generalleri aynı şekilde ona saygı göstermiş ve Rommel de Patton’a “Mobil savaşta en görkemli başarıları ondan gördük” ve “Montgomery hiç stratejik hata yapmadı” diyerek onlara aynı şekilde karşılık vermiştir.

Montgomery’nin Afrika’daki karavanı. Duvarda Erwin Rommel’in de portresi bulunuyor.

8) Rommel, bugün halen Almanya’da anılmaktadır.

Öne çıkan diğer İkinci Dünya Savaşı generallerinin aksine, Rommel büyük eleştiriler almamıştır. Hatta Rommel’in ismi bugün Almanya’da iki askeri üsse ve bir kaç sokağa verilmiş, memleketinde adına yapılmış bir anıtta onun, “yiğit”, “cesur” ve “zulmün kurbanı” olduğu yazmaktadır. Fakat yine de son zamanlarda ona “koyu bir Nazi” ve Kuzey Afrikalı Yahudileri köle olarak kullanan bir “Yahudi düşmanı” diyen bir tarihçi dahil olmak üzere aleyhinde konuşanlar vardır. Sonuç olarak çoğu tarihçi Rommel’in Nazi şiddetinden çok kendi kariyerini düşündüğü konusunda hemfikirdir.

Almanya Augustdorf’da bulunan Feldmareşal Erwin Rommel Kışlası.

 

Kaynak: Jesse Greenspan, 8 Things You May Not Know About Erwin Rommel, 14 Ekim 2014.

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın