Edith Cavell'in suluboya portresi.
> Birinci Dünya Savaşı Kısa Okuma

100 Yıl Önce İnfaz Edilen Hemşire – Edith Cavell

Birinci Dünya Savaşı yılları, 1915. Hemşire Edit Cavell 12 Ekim şafağında bir Alman idam mangası tarafından Brüksel civarlarında öldürüldü. 49 yaşındaki İngiliz kadın yaklaşık 200 Müttefik askerini Alman işgali altındaki topraklardan kaçıran bir yeraltı şebekesinin faaliyetlerine yardım ettiği için ölüme mahkûm edildi. İnfazı gerek İngiltere’de gerekse dışarda öfkeye neden olmuş ve savaşın geri kalanında Müttefikler propagandasında tekrar eden bir motif haline gelmiştir. İşte Birinci Dünya Savaşı’nın en ünlü kadın kahramanlarından birinin hikâyesi…

1914 Ağustos’unda Birinci Dünya Savaşı patlak verdiği sırada Edith Cavell, Brüksel’de bir hemşire meslek okulu olan Berkendael Sağlık Okulu’nda 7 yıldır başhemşirelik vazifesinde bulunuyordu. Kır saçlı hemşire Almanya’nın Belçika’yı işgalinin arifesinde İngiltere’deki ailesini ziyaret etmekteydi. Fakat haberleri alır almaz derhal çantalarını topladı ve aceleyle öğrencilerine koştu. “Böyle zamanlarda bana her zamankinden daha çok ihtiyaç var,’’ dedi endişeli annesine. Bir Kızılhaç hastanesine dönüştürülen Cavell’in okulu, cephedeki yaralı sayısı artmaya başlayınca milletlerinden  bağımsız olarak tüm askerleri tedavi etti. “Hepsi birer baba, eş ve oğul,’’ diye hatırlattı hemşirelerine. “Hemşirelik mesleği sınır tanımaz.’’

Edith Cavell’in savaştan önce çekilen bir fotoğrafı.

Brüksel  ağustosun sonlarına doğru Alman orduları karşısında düştü ama demir surat Cavell İngiltere’ye dönme çağrılarını reddederek görevine devam etti.  Aynı  ayda  150.000 kişilik İngiliz Seferi  Kuvveti, Mons Muharebesi’nden sonra Belçika’dan geri çekildi ve çok sayıda İngiliz yaralıyı düşman hatları gerisinde bıraktı. Bunlardan birçoğu yakalanmaktan veya  casusluktan vurulmamak için kırsal kesimde saklandı. Hatta bazıları kılık değiştirdi veya uyruklarını örtbas etmek için sağır-dilsiz gibi davrandı.

Cavell, Müttefik birliklerine yardım edenlere Almanların verebileceği cezaların çok ağır olabileceğini biliyordu. Almanlar bu hususta Brüksel’i uyarı posterleriyle donatmıştı. Ancak bir grup mülteci İngiliz askeri Kasım 1914’te yardım için Berkendael’e geldiğinde, vicdanı onları geri çevirmeye izin vermedi. İki adamı içeri aldı, onları sağlıklarına kavuşturdu ve işgal altındaki bölgeden  çıkaracak bir rehber bulana kadar onları hastanede korudu. Bu meydan okuma eylemi, Cavell’in mutaassıp bir hemşireden bir direniş üyesine dönüşmesinin başlangıcı oldu. Eylemlerinin bahsi, bir direniş üyesi ve Belçika kralının kuzeni olan Prens Reginald de Croy’ye ulaştığında gizli bir müttefik vatansever grubuna dahil edildi. Hastanesi İngiliz, Fransız ve Belçikalı askerleri harpte tarafsız olan Hollanda’ya götürmek için kullanılan bir yeraltı ağı üzerinde kısa sürede hayati bir yol haline geldi. Cavell hemşirelerinin suçlanmaması için görevini gizlice icra etti.

Aylar geçtikçe sabırlı  başhemşire, Alman gizli polisinin durumu anlamasını önlemek için gereken taktikler konusunda ustalık kazandı. Birçok adamı sahte hastalar olarak kayıt düşüp himayesi altına aldı ve onlara sahte kimlik kartları verdi. Almanlar teftiş için hastaneye gelirlerse askerleri arka kapıdan çıkaracak ya da hasta yataklarında saklayacaktı. Sürpriz bir ziyarette  Cavell İngiliz bir eri varilde sakladı ve üstünü elma ile örttü. Mültecilerini sınır rehberlerine teslim etme zamanı  geldiğinde, dikkatleri dağıtmak için köpeklerini kentte yürüyüşe çıkarmış biri gibi görünüp vitrin camlarından casusları izleyerek onları bizzat ayrılma noktasına götürürdü. Genellikle bir dilenci veya keşiş kılığına giren askerleri güvenli bir mesafeden onu izlerlerdi.

Cavell’e atıfta bulunan Alman karşıtı bir propaganda posteri.

Cavell’in önlemlerine rağmen, İngiliz kimliği onu Almanlar için belirgin bir hedef yapmıştı. 1915 yazında, şüpheli adamların Berkendael’ı gözetlediklerini fark etmeye başladı ve gizli polisler tarafından yapılan araştırmalar daha sıklaştı. Kapısında müttefik birlikleri gibi takılan potansiyel casuslar daha da rahatsız ediciydi. Çoğu, şifreyi bilmediği için (“yorc”) reddedildi. Fakat Cavell Fransız bir işbirlikçinin hastaneye sızdığı ve Almanlara bilgi vermeye başladığından haberdar değildi.

Düşmanın etrafını çevirdiği açıkça ortadaydı. Ancak Cavell, ülkeyi terketmek yerine Müttefik askerleri için elinden gelenin en iyisini yapmaya devam etti. “Az da şey yapsak, çok da, her durumda cezalandırılacağız,” dedi suç ortaklarına. “Öyleyse işimize devam edelim ve bu talihsiz adamlardan mümkün olduğunca fazlasını kurtaralım.” Brüksel’deki Aziz Gilles cezaevinde tutuklanıp tek başına hücreye konduğu 5 Ağustos tarihinden önce  birkaç mülteciye daha yardımcı olmayı başardı. Alman gizli polisi ayrıca, Cavell’in en yakın müttefiklerinden birçoğu dahil olmak üzere kaçış örgütünün düzinelerce diğer üyesini de ele geçirmeyi başardı. Bunların hemen hemen hepsi “askerleri düşmanlığa sevk ve idare etmek” ile suçlandı ki, bu Alman savaş yasalarına göre neticesi ölüm cezası olan bir suçtu.

İnsanları askere yazılmaya teşvik etmek için Cavell’in fotoğrafını kullanan İngiliz subayları.

Cavell, askerlerini deşifre olmaktan korumak için sayısız yalan söylemişti, ancak mesele kendi kaderine geldiğinde sarsılmaz bir dürüstlük politikası izledi. Ekim 1915’te görülen toplu bir davada direniş halkasındaki rolünü itiraf etti ve 200 kadar askere Belçika’yı terk etmeleri adına yardım ettiğini öne sürdü. “Amacım düşmana yardım etmek değil, yardım istemiş olan insanlara sınıra erişmek için yardım etmekti,” ifadesini kullandı. “Sınırı geçtikleri vakit özgürdüler.” Ancak bu argümana kulak asılmadı. Almanlar kararı verdiklerinde Cavell ve diğer dört kişi İtilaf Devletleri’ne yardım etmekten suçlu bulundu ve ölüm cezasına çarptırıldı. O vakit savaşta tarafsız olan Amerika Birleşik Devletleri’nden ve İspanya’dan gelen diplomatlar, idamının durdurulması için harekete geçti; fakat bunun bir faydası olmadı. Brüksel’in Alman valisi, Cavell ve Philippe Baucq adlı bir diğer direniş üyesinin 12 Ekim sabahı idam mangasıyla yüzleşmesini emretti.

Cavell idamından önceki geceyi hücresinde veda mektupları yazarak geçirdi. Saat akşam ondan biraz önce onu ziyaret eden Rahibe Stirling Gahan, kendisini “sakin ve teslim olmuş” görmekten şaşkına döndü. Cavell, Gahan’a görevini yapan hemşire olarak hatırlanmayı umduğunu söyledi. “Bana burada çok nazik davrandılar,” dedi, “fakat Tanrı ve sonsuzluğun karşısında olduğum gibi durarak şunu söyleyebilirim ki: Vatanseverliğin yetmediğini anlıyorum. Hiç kimseye karşı öfke veya nefret hissetmemem gerekiyor,” dedi.

Ertesi sabah Cavell ve Baucq bir atış alanına götürülerek bir Alman idam mangası tarafından vuruldu. İnfaza tanık olan bir papaz daha sonra hemşirenin “son derece cesur ve son ana kadar ışıl ışıl” olduğunu söyledi. “Dinini ifa etti ve ülkesi için ölmekten hoşnuttu, bir kahraman gibi öldü.”

Cavell’in İngiltere’deki cenaze töreninde yürüyen hemşireler – 15 Mayıs 1919.

Almanlar, Cavell’in idamının düşmana yardım etmek isteyen diğerleri için caydırıcı olacağını umuyolardı, fakat bunun büyük bir yanlış olduğu ortaya çıktı. İngiliz basını infazı bir barbarlık eylemi olarak kınadı ve Cavell’i Müttefiklerin davasının bir şehidi olarak el üstünde tuttu. Bir gazete, “Cavell’in adı bir savaş narası olsun,” diye yazdı. Halkın öfkesinden istifade eden İngiliz hükümeti, onun hikâyesini içeren bir dizi propaganda yayınladı. Cavell’in ismi ve resmi, diğer ulusları İtilaf Devletleri davasına kazandırmak, savaş bonoları satmak ve gençleri askere yazılmaya ikna etmek için kullanıldı. Her şeyden önce, medya saldırıları işe yaradı. Alman karşıtı tutum tarafsız Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yeni boyutlara ulaştı  ve Cavell’in ölümünün kamuoyuna açık hâle getirilmesinden sekiz hafta sonra, İngiliz ordusu yeni katılımlarda yüzde 50’lik artış olmasına son derece şaşırdı. Yazar Rider Haggard, “İmparator Wilhelm, Bayan Cavell’i kaybetmektense bir kolorduyu kaybetse daha iyiydi,’’ diye yazmıştır. 

Norwich’teki Cavell büstü.

Edith Cavell’in kahramanlıklarına gösterilen hürmet Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra da devam etti. 1919’da cesedi çıkarıldı ve İngiltere’ye döndü. Norwich Katedrali’nde yeniden gömülmeden önce, Westminister Manastırı’ndaki binlerce kişinin katıldığı bir devlet töreni için Londra’da kısa bir mola verdi. 1920’de Trafalgar Meydanı’na kendisinin bir heykeli dikildi ve onlarca sokak, hastane, okul ve hatta Kanada’daki bir dağ da dahil olmak üzere düzinelerce yere adı verildi. En yeni hürmet nişanesi ise 2015 senesinin başlarında geldi, İngiltere Kraliyet Darphanesi, ölümünün yüzüncü yıldönümünde onu onurlandırmak için adına beş pound’luk bir bozuk para yaptırdı.

*

Kaynak: Evan Andrews, History.com, WWI Nurse Edith Cavell Executed, 100 Years Ago, Ekim 2015.

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın