“Normalde pek az takdir ettiğimiz adamların işlerine bu kadar yer vermeyiz.”
LIFE dergisinin Nisan 1970 tarihli sayısında okuyuculara Hugo Jaeger’i, yani LIFE’ın belirttiği şekliyle, “daha Nazi Partisi kurulmadan evvel faşist olan bir adamı,” tanıtan dikkat çekici editör notu bu cümleyle başlıyordu.
LIFE dergisi söz konusu sayısında, Jaeger’in 1930 ve 1940’larda, yani kendisinin Üçüncü Reich’ın yüksek çevrelerine sınırsız erişimin tadını çıkardığı; büyük mitinglerde, askeri törenlerde ve çoğunlukla daha sakin, mahrem anlarda Adolf Hitler ve Nazi topluluğuyla bulunduğu ve olayları kayıt altına aldığı dönemde çektiği bir dizi sarsıcı renkli fotoğrafı yayınladı. Jaeger’in fotoğrafları, sözüm ona “Bin Yıllık Reich”ının nasıl görüneceği ve hissedileceğine ilişkin Hitler’in vizyonuyla öylesine ahenkliydi ki, Jaeger’in fotoğraflarını gördüğünde Hitler’in, “Gelecek renkli fotoğrafçılıktadır,” dediği söylenmiştir.
Life dergisinin, Jaeger’in yaklaşık 2,000 renkli fotoğrafından oluşan ve aynı zamanda Reich’ın iç yüzünün portrelerini kapsayan koleksiyonuna sahip olmasının, savaş sonrası yıllarda yaşanan sıra dışı ve az bilinen, ilgi çekici bir hikâyesi var.
Jaeger’in fotoğrafların çekilmelerine, muhafaza edilmelerine ve son olarak satılmalarına ilişkin anlattıklarına göre, hikayênin casusluk filmlerini andıran bu son son kısmı 1945 yılında, Müttefikler savaşın sonunda Almanya içlerine doğru son ilerleyişlerini gerçekleştirirken başladı. Jaeger’in yıllardır muzdarip olduğu kabus gerçekleşiyordu. Hitler ile olan kişisel yakın bağlantıları ve ona ait fotoğraf koleksiyonuna sahip olduğu ortaya çıkarsa tutuklanacağının veya daha kötüsünün olacağının farkındaydı.
1945’in o bahar günüde, Jaeger’in kaldığı evin aranması sırasında Amerikalılar içinde Führer’in kişisel fotoğrafçısının binlerce renkli fotoğraf sakladığı deri çantayı buldular. Fakat sonrasında yaşananlar Jaeger’i son derece şaşırttı.
Jaeger içinde önemli fotoğraflar olan çantaya aynı zamanda bir şişe konyak ve eski moda “koy ve al” ismi ile bilinen fildişinden yapılmış küçük bir şans oyunu koymuştu. Bulduğu şeylerden memnun olan Amerikan askerleri oturup “koy ve al” oyununu oynamaya ve bir şişe konyağı Jaeger ve ev sahibi ile paylaşarak içmeye başladılar. (Jaeger’in Münih’teki kendi evi Müttefik hava saldırılarında yıkılmıştı.) Deri çanta ve içinde olanlar, “koy ve al” oyununun ve konyağın etkisiyle unutulmuştu.
Amerikalılar evi terk ettikten sonra, şaşkın Jaeger bütün renkli fotoğrafları metal bir kutuya koyarak zamanla kasabanın dışında farklı noktalara gömdü. Savaştan sonraki yıllarda, Jaeger zaman zaman fotoğraflarını gömdüğü yerlere gidip onları çıkarıyor ve kuruttuktan sonra tekrar metal kutulara koyup gömüyordu. Jaeger fotoğrafları aşağı yukarı bir kilometre karelik bir alana sistemli bir şekilde gömmüştü. Yerlerini bulabilmek için haritaları ve “Rayların başından 263 adım batıya, sonra 15 metre kuzeye…” gibi notları vardı.
Jaeger en sonunda koleksiyonu 1950’lerin sonunda temelli olarak çıkardı ve şaşırtıcı bir şekilde 2,000 fotoğrafın tamamı halen iyi durumdaydı. 1965’te, yıllarca bir İsviçre bankasında sakladıktan sonra bütün arşivi Time şirketine sattı.
Kaynak: Liz Ronk, Hitler at 50: Color Photos of From a Despot’s Garish Birthday Bash, 04 Mart 2014.
Yorum Ekle